29 yaşında evli bir kadındım,
şeh-vetle birbirimize bakıyorduk ki kendimizi yatakta bulduk ateşli sevi-şme uzun soluklu inanılmaz bir deneyimdi çokta hoşuma gitti tabii ki herşey gibi bununda bir sonu vardı Mutfaktan iki kahve daha alıp salona geçtiğimizde ikimiz de gülümsemelerimizi gizleyemiyorduk. Sohbet o kadar akıcıydı ki, sanki yıllardır birbirimizi tanıyor gibiydik. Göz göze geldiğimiz her an, o derin ve anlamlı bakışlar kalbimin hızla çarpmasına neden oluyordu.
Bir ara sessizlik oldu, ama bu sessizlik rahatsız edici değil, tam aksine bizi birbirimize yaklaştıran bir tür yakınlık hissiydi. Hafifçe eğildi ve “Uzun zamandır böyle bir anı bekliyordum,” dedi. Gözlerinin içine baktığımda her şey apaçık ortadaydı; bu sadece bir tesadüf karşılaşması değil, kaderin bir cilvesiydi.
“Ben de,” dedim içten bir gülümsemeyle. Söylediğim bu iki kelimeyle bile sanki kalbimi ona açmıştım. Sohbetin devamında ikimizin de hayalleri, hedefleri ve geçmişte yaşadığı zorluklar döküldü ortaya. Onun hayata dair tutkusu, azmi ve nezaketi beni daha da etkiliyordu.