Alarm Verildi! Vakalar Artıyor

Yaz aylarında kene olaylarındaki yükselişin sonrasında eksprlerin bilimsel incelemeleri devam ediyor. Türkiye’nin keneye dair risk haritasını çıkaran eksperler, kenelerin ne tür hastalıklara da yol açtığını belirliyor. Kenelerle alakalı eksprlerin çalışmaları devam ediyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi’nde yürütülen çalışma ile kenelerin hangi bölgelerde yoğunlaştığı, virüs ve bakteri kaynaklı ne tür hastalıklara yol açtığı araştırılıyor. Samsun, Sinop ve Tokat yerlerinde doğadan toplanan kenelerle, bu bölümde kene kaynaklı hastalıkların risk haritası oluşturuluyor. Lyme hastalığına namacıyla olan “Ixodes” cinsi kenelerle alakalı araştırmalerin yapıldığı proje kapsamında anaplazmozis, riketsiyozis, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve TBE (Kene Ensefaliti) faktörlerinin tespitine yönelik çalışmalar da yürütüldü. Proje kapsamında 2024 senesi itibarıyla toplanan kenelerde sadece lyme hastalığı değil aynı vakitte anaplazmozis, riketsiyozis, KKKA ve TBE faktörlerinin tespitine yönelik çalışmalar da inceleme kapsamına alındı. HANGİ İLLERDE HANGİ KENE TÜRLÜ AKTİF? Çalışmalarda Samsun’da bilhassa Kızılırmak Deltası’nda “Ixodes Ricinus” türü keneler, Sinop ilinde daha çok “Rhipicephalus” cinsi ve “Ixodes Ricinus” türü, Tokat’ta ise KKKA’nın vektörü “Hyalomma Marginatum” türü keneler çoğunluklu olarak tanımlandı. Dehemmiyetsel saha çalışmalarında toplanan keneler, üç ebatlı görselleştirmeyi gerçekleştiren stereomikroskop altında tür düzeyinde tanımlanırken moleküler yollarla bu keneler doğrultusundan taşınan hastalık faktörleri de belirleniyor. 10 YILDIR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR OMÜ Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve OMÜ Yabani Hayvan Hastalıkları ve Rehabilitasyonu Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Büyüktanır Yaş, kene kaynaklı hastalıkların saptanmasına yönelik 10 seneye yakın süredir çalışma yürüttüklerini söyledi. Çalışmanın sene sonucunda tamamlanmasının planlandığını, risk haritasının da elde ettikleri bilgilere göre hazırlanacağını izah eden Yaş, bilhassa Samsun-Sinop bölgesinde çiftlik hayvanlarından topladıkları kenelerde hastalık tesirlerini inceleyerek çalışmaya başladıklarını dile getirdi. Yaş, kene kaynaklı hastalıkların halk sağlığı ve hayvan sağlığı açısından mühim olduğuna işaret etti. GÖÇMEN KUŞLAR KENELERİ YAYIYOR Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nin göçmen kuşların hayat sürdürdükleri en mühim alanlardan biri olduğunu ve göçmen kuşların da keneleri taşıdıklarını bildiren Yaş, “Önce Kızılırmak Deltası’ndaki kuşlardan keneler toplandı. Göçmen kuşlardaki keneler gerçekten büyük ehemmiyet taşıyor yani keneler baktığımız vakit kemirgenler, ufak memeliler, çiftlik hayvanları ya da sürüngenler de dahil olmak üzere kuşlarda da bulunmakta ve birçoğu da değişik faktörleri taşıma özelliğine sahip.” dedi. KENELER TEK TEK İNCELENİYOR Türkiye’de değişik tipte kenelerin bulunduğunu ve coğrafi açıdan kenelerin yaşamasına çok uygun iklimin olduğunu bildiren Yaş, şu şekilde devam etti: “Son dehemmiyetde iklim değişikliğine bağlı kene popülasyonunda büyük bir artış oldu. KKKA’nın 2002 senesinde belirlenmesinden sonra bilhassa ölümlerin görülmesi, en tehlikeli kene hastalıklardan olmasını yanında getirdi. Geçen sene mayıs ayında yabani hayvanlardan topladığımız kenelerle Samsun, Sinop ve Tokat bölgesinden tanımlamalar yaptık. Mikroskop altında tanımlama yapıyoruz, PCR ile doğruluğunu sağlama yapıyoruz. Öncelik ile kene popülasyonunun, yoğunluğun belirlenmesi ehemmiyet taşıyor. Daha sonra da moleküler çalışmalarla bu bakteriyel ve viral, KKKA virüsü de dahil olmak üzere faktör saptanmasına devam ediyoruz.” Genellikle Tokat bölgesini seçmelerinin sebebinin KKKA ve kene kaynaklı viral faktörlerin belirlenmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yaş, “Bu namacıylale da yabani hayvanlar, keneler amacıyla çok mühim rezervuarlar. Yabani hayvanlardan çiftlik hayvanlarına keneler aktarılıyor. İnsanlara da çevreden ya da çiftlik hayvanlarından kene transferi var ve bu kene popülasyonunun belirlenmesi büyük ehemmiyet taşıyor. Kenelerdeki hastalık faktörlerini, viral ya da bakteriyel hastalık faktörlerini belirliyoruz.” ifadelerini kullandı. Kene popülasyonunun belirlenmesinin hastalıkları tedavi etmek amacıyla son derece mühim olduğunu dile getiren Yaş, “Kenelerin taşıdığı hastalık faktörlerinin, virüsler ya da bakterilerin belirlenmesi büyük ehemmiyet taşıyor. Türkiye’de risk haritalarını belirliyoruz yani mühim hastalıkların keneler doğrultusundan taşınması, halk sağlığı ve hayvan sağlığı açısından Sıhhat Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığının stratejilerinin oluşturulmasında büyük ehemmiyet taşıyor.” diye konuştu. KENE NASIL ÇIKARILMALI? Saha çalışmalarına çıktıklarında vatandaşları hayvanların üzerindeki keneleri nasıl çıkarmaları gerektiği konusu ile alakalı bilinçlendirdiklerini dile getiren Yaş, şunları kaydetti: “Hayvanlarının devamlı kene tutulması açısından araştırma edilmesi gerekliliğini vurguluyoruz. Vatandaşların araziye çıktıklarında da beyaz renkli, tümüyle kapalı kıyafetler giymeleri, çoraplarını pantolonlarının üstüne çekmeleri, evlerine gittiklerinde duş almaları, vücutlarını denetim etmeleri büyük ehemmiyet taşıyor. Keneyi gördüklerinde sıhhat kurumuna gitmeleri ve orada eksper şahıslar doğrultusundan kenenin çıkartılması mühim. Gidemezlerse cımbız sayesinde kenenin deriye yakın kısmından direkt çekerek keneyi çıkartabilirler. Kesinlikle çıplak elle dokunmamaları gerekir.” Not : Lütfen hekiminize danışınız...