Askerler kızın yara izlerine gülmeye başladılar, ta ki general içeri girip

General, ifşasının etkisini tartarak durakladı. Askerler dikkatle dinliyorlardı; yüzlerinde şok ve pişmanlık karışımı bir ifade vardı. "Köyü saldırıya uğradı," diye devam etti. "Evinin yıkılışını, ailesinin kaos içinde yok oluşunu izledi. Ama bunun moralini bozmasına izin vermedi. Bunun yerine, karşılık vermeyi seçti." Oda sessizdi, askerler her kelimeyi dikkatle dinliyordu. Generalin sesi, hiçbir kesintiye tahammülü olmayan bir yoğunlukla dolu, alçak bir homurtuydu. "Bu kadar acımasızca alay ettiğiniz yaralar, başkalarını kurtarmak için kendini sayısız kez tehlikeye atmasının sonucudur. Direnişin sembolü, umudu olmayanlar için bir umut ışığı oldu. Ve fırsat doğduğunda, intikam için değil, başkalarını kendisinin çektiği acılardan korumak için saflarımıza katıldı." Genç kadın, gözleri asker arkadaşlarının gözleriyle buluşarak başını kaldırdı. Bakışlarında öfke yoktu, sadece onları utandıran derin, kalıcı bir güç vardı. General sözlerine şöyle devam etti: "Çoğunuzun hayal bile edemeyeceği dehşetlerle yüzleşti. Yine de bugün burada, sizinle birlikte hizmet etmeye, bir zamanlar onunla alay edenlerle omuz omuza durmaya hazır."