Bir milyarder

Zaman geçtikçe, hastanenin koridorları arasında dolaşan bu alçakgönüllü temizlik görevlisi, sadece zemini temizlemekle kalmıyor, aynı zamanda insanların hayatlarına dokunuyordu. Her gün, farklı hikayelerin tanığı oluyor, onların umutlarını, korkularını ve hayatlarının en kırılgan anlarını paylaşıyordu. İnsanların gözlerindeki derinliği görmek, ona tüm servetinin ötesinde bir zenginlik kazandırdı. Yavaş yavaş, bu deneyim ona hayatın ne kadar kıymetli olduğunu, sıradan anların ne denli anlamlar taşıdığını öğretiyordu. İnsanların sıradanlık içinde saklı olan muazzam cesareti, ona ilham verdi; gerçek insanlık hali, gösterişten çok daha fazlasını içeriyordu. Nihayetinde, bu entelektüel yolculuk, ona sadece toplumla değil, kendi iç dünyasıyla da barış yapma fırsatı sundu. Kendi kimliğiyle yüzleşmiş, ve belki de en önemli dersini almıştı: En büyük zenginlik, insanların kalplerine ulaşabilmekti.