Henüz iki yaşındayken devlet koruması altına alınan Elif, beş yaşında güzel bir ailenin yanına evlatlık verildi. Aile onu sevgiyle karşıladı; özellikle anne Ayşe Hanım, Elif’in içindeki korkuyu sevgiyle sarmak istiyordu. Fakat her şey o andan itibaren tuhaflaşmaya başladı.

Elif, annesine sarılmak istemiyor, onun dokunuşundan huzursuz oluyordu. Ayşe Hanım önce bunun küçük yaşta yaşadığı travmalardan kaynaklandığını düşündü. Psikologlar da aynı kanaatteydi: “Zamanla geçer,” dediler. Ancak Elif büyüdükçe bu mesafe azalmadı, hatta arttı.

Okula başladığında arkadaşlarına “annem bana dokunmasın diye dua ediyorum” dediği kulağa çalındı. Bu söz anne-babayı yıktı. Ayşe Hanım, yıllar boyunca içten içe kendisinde bir hata aradı. Elif’i incitmeden ona ulaşmaya çalıştı ama nafile.

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.