Her zamanki sakin tavrıyla dikkat çeken İmamoğlu, karar öncesi cezaevine gönderilmiş, avukatlarının yaptığı itirazlar sonuçsuz kalmıştı. Toplumdaki huzursuzluk artarken, siyaset arenasında görünürde kimsenin elinden bir şey gelmiyordu. Tam da bu sırada, uzun zamandır sessizliğini koruyan ve siyasetten uzak olduğu bilinen biri beklenmedik şekilde ortaya çıktı. Kaderin ironisi gibi görünen bu kişi, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar etkili olacaktı.

Bu isim, yıllar önce yüksek yargıda görev yapmış, daha sonra tamamen inzivaya çekildiği düşünülen emekli bir hukukçu olan Nadir Erden’di. Kamuoyu onu unutmuştu; medyada adı neredeyse hiç geçmiyordu. Ancak Nadir Erden, gençliğinden beri anayasa hukuku, seçim hukuku ve idari yargı üzerindeki uzmanlığıyla bilinir ve birçok kritik karara imza atmış bir isimdi. Onu farklı kılan ise, hiçbir siyasi partiye yakın durmayan, adalet anlayışını her şeyin üzerinde tutmasıydı.

Ekrem İmamoğlu’nun hapse gönderilmesinden sonra dosyayı kendi isteğiyle incelemeye başlayan Erden, dosyada dikkat çekici hukuki çelişkiler olduğunu fark etti. Sadece teknik bir hata değil; adalet sisteminin temel ilkeleriyle bağdaşmayan bariz bir süreç işletilmişti. Bu nedenle, artık kimsenin cesaret edemediği bir adım attı: Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru için gönüllü destek vermek.

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.