Küçük Bir Kız Otobüste Sessizce Elini Kaldırdı
Merkezden kısa bir sessizlikten sonra yanıt geldi:
“Mesaj alındı, konumuna en yakın ekipler yolda. Dikkatini çekme. Rotanda kal.”
Tim’in alnında ter damlacıkları belirdi. Derin bir nefes aldı ve otobüsü durdurmadan sürmeye devam etti. İçinde yükselen öfkeyi ve korkuyu bastırmak için ellerini direksiyonda daha da sıkı tuttu.
Aynadan tekrar baktığında küçük kız göz göze geldi onunla. Bakışları yalvarıyordu. Tim hafifçe göz kırptı — “Gördüm, buradayım” dercesine.
Dakikalar saat gibi geçti. Trafik ışığında durduklarında, adam şüpheli bir şekilde etrafı kolaçan etmeye başladı. Sanki bir şeylerden kuşkulanıyordu. Kızın omzuna sertçe dokundu. Küçük bedenin ürperişini Tim gözünden kaçırmadı.
Tam o anda siren sesleri uzaktan duyulmaya başladı. Polis araçlarının mavi-kırmızı ışıkları kalabalık caddede belirdi. Tim’in kalbi biraz olsun rahatladı.
Ama en kritik an yaklaşıyordu. Adam fark etmişti. Yüzündeki ifade değişti, öfke ve telaş birbirine karıştı. Ayağa kalkmaya yeltendi.
Tim hızla iç anons mikrofonunu eline aldı:
“Sayın yolcular, teknik bir arıza nedeniyle otobüsü durdurmam gerekiyor. Lütfen yerinizden kalkmayın.”
Otobüsü yavaşça kenara çekti. Polisler çoktan otobüsü sarmıştı. Adam kapıya yönelmek istediğinde kapıları kilitledi.
Küçük kız korkuyla kaskatı kesilmişti ama gözlerinde ilk kez bir umut ışığı belirdi.
Kapı açıldığında polisler hızla içeri girdi. Adam direnmeye çalıştı ama çok geç kalmıştı. Sert bir şekilde yere yatırıldı ve kelepçelendi.
Küçük kız sessizce titreyerek yerinde oturuyordu. Bir kadın polis yanına gelip diz çöktü. “Artık güvendesin, tatlım,” dedi yumuşak bir sesle.
Tim derin bir nefes aldı. Ellerinin hâlâ titrediğini fark etti. Ama biliyordu ki o küçük hareketi görmesi her şeyi değiştirmişti.
O gün sıradan bir sabah değildi. Bir otobüs şoförünün dikkati, bir çocuğun hayatını kurtarmıştı.