Şehir dışında
Şehir dışında, ormanlık yola yakın ıssız bir kavşakta ilerleyen tek araç Emre’nindi. Uzun bir günün ardından eve dönüyordu. Gözleri ağırlaşıyor, radyodaki parazitli müzik canını sıkıyordu. Derken, arkasından yaklaşan siyah camlı bir minibüs uzun farlarını yaktı. Çok hızlıydı.
Tam Emre kenara çekmeyi düşünürken, o karanlık minibüs yanından vızır vızır geçti ve hızla uzaklaştı. Ama geçerken bir şey oldu. Arka kapıdan büyükçe, siyah bir paket dışarı fırlatıldı. Sertçe yola çarpıp yuvarlandı, sonra çimenliğe savruldu.
Emre refleksle fren yaptı.